Herkesin hesap sorduğu, herkese hesap veren ama kimseye hesap soramayan meslek mensubu kimine göre katip veya defterci, bazılarına göre muhasebeci yenilere göre mali müşavirler yani kayıtsız şartsız toplumun dert babaları.
Allah CC. fani dünyanın sınırsız nimetlerini yeryüzündeki halifesi olan biz insanların emrine sunmuştur. Bu hizmeti karşılığında fani dünyadan baki dünyaya göç ettikten sonra yaptıklarımızdan hesaba çekileceğiz. Allah CC. yarattığı kullarının hesabını takip etsin diye iki adet muhasebeci (Kiramen Katibin Meleği) görevlendirmiştir. Bu muhasebecilerden biri yalnızca gelirleri diğeri yalnızca giderleri takip etmektedir. Bu gelir ve gider durumuna göre baki hayattaki makama kavuşacağız.
Din ve devlet işleri ayrı diyen laik kesimde ,dini bire bir taklit ederek devlet harcamalarını ikiye bölmüştür.Gelir muhasebatı, gider muhasebatı bu hesabın sonucuna göre devletin ekonomik gücü ve sürekliliği hakkında bilgi sahibi oluruz.
Devletin yürütme organı tabi ki bizim yoldaşımız Maliye Bakanlığı bu esası daha da ayrıntıya girerek olayı abartmıştır. Önce gelir gider demiş ikiye ayırmış. Sonra gelir vergisi, kurumlar vergisi demiştir. Mükellefleri şahıs ve şirket olarak ikiye ayırmış. Yetmemiş Katma değer vergisi, muhtasar, özel tüketim vergisi, gümrük vergileri…… demiş ayırmış da ayırmış.
Sonuçta bir problemim var, bir makama dert anlatayım diyorsunuz? Ben bilmem onun konusu diyor. İş hesap sormaya gelince hepsi birden bir kişiden hesap soruyor. Kimden? Eskilerin deyimiyle Katip veya defterciden elli yaş üstünün tabiriyle muhasebeciden yenilerin jargonuyla mali müşavirden. Bunun nedeni halen toplumda saygınlığını kazanamamış bir mesleği icra ediyor olmamız.
İşte bu nedenle; yaratılmışların en üstünü insanlar (Allah CC. yeryüzündeki halifesi) fani dünyada dünyevi işlerler ile meşgul olurken, IQ seviyesi toplum ortalamasının üstünde olan biz muhasebeciler bırakın kendi gelir gider hesabımızı onlarca mükellefin gelir ve gider hesaplarını da tek başımıza yapıyoruz.
Allah (C.C) her kula iki muhasebeci tahsis etmişlerken , devletin maliye bakanlığı aracılığı ile tasnifi çok geniş olmuştur. Bizler ise onlarca mükellefin hem geliri hem giderini tek başımıza takip ediyoruz. İçimizde IQ daha üstün olanlar var ki onlarca değil yüzlerce mükellefin gelir ve giderini tek başlarına takip ediyor.
Bu kadar yoğun bir iş ortamında meslek mensubunun kendine zaman ayırmadığı gibi sağlıklı bir hizmet vermesi de imkansız hale geliyor. Bunun için; meslek mensubu bir veya iki konuyu çok iyi bilecek diğer konularda da bilgi sahibi olacak, çalışma hayatını buna göre düzenleyip meslek içi branşlaşmaya önem verecek. Tecrübe sahibi olduğu konularla ilgili ağırlıklı çalışma yaparsa harcadığı emeğin karşılığını alacağı kanaatindeyim.
Meslekde Birlik derneği olarak meslek içi branşlaşmaya önem vereceğiz. Bütün meslek mensuplarına başarılar diliyorum.
Bir yanıt bırakın